Diyarbakır: Nasıl Bıraktım, Nasıl Buldum

Diyarbakır…

Bu şehrin adını duyunca, herhalde nötr kalabilen bir insan yoktur. Herkesin kafasında bir şey canlanır. Gazetelerden, haber bültenlerinden eksik olmaz Diyarbakır adı. İlk yazıda söylemiştim, beş yıl önce geldiğimde bu şehre korkuyordum. Bu şehirde kaldığımız ilk gece, bayramdı ve dışarıda tüm çocuklar çatapat atıyorlardı. Bir yandan bağıra çağıra insanlar yürüyordu. Çatapat seslerinin üstüne, bağırtılar da gelince istemsizce kalkıp yataktan dışarı bakmış, sonra nedense odanın dışarıdan görülmeyecek bir köşesine gidip saklanmıştım. daha fazlasını okuyun

Anadolu’nun Renkleri: Midyat – Hasankeyf – Malabadi Köprüsü

Mardin’e yaklaşık bir saat uzaklıkta, Mardin’in ufak bir kopyası var: Midyat… Ülkemizin doğası gereği, maalesef daha çok dizilerle ünlü olmuş durumda. “Bir Bulut Olsam’ın çekildiği konak”, “Aşk Bir Hayal’in çekildiği kuyumcu” gibi tanımlarla geziyorsunuz ilçede. “Bu binanın tarihi nedir, eskiden kime aitmiş” gibi soruların cevaplarını minik rehberlerinizden bulmanızın imkanı yok. daha fazlasını okuyun