Cebelitarık’ı Geçmek Zor

Diyelim ki yeşil pasaportunuz var. Diyelim ki seyahat etmeyi de çok seviyor, sürekli yeni rotalar, yeni heyecanlar peşinde koşturuyorsunuz. Fas’a gitmişsiniz ve oradan da İspanya’ya geçmek istiyorsunuz, ama hayal bu ya, Cebelitarık Boğazı’ndan geçeceksiniz. daha fazlasını okuyun

Zor ama Güzel Şehir: Barcelona

Derler ki Barcelona’da bulunan Sagrada Familia’nın yapımı tamamlandığında dünyanın sonu gelecekmiş, o yüzdendir kilisenin yapımı ağırdan alınırmış bu kadar. daha fazlasını okuyun

“Şevk Akşamında Endülüs Üç Defa Kırmızı” – Granada

İleride anlatacağım maceralı bir Cebelitarık Boğazı yolculuğunun ardından, planladığımızdan çok sonra vardık İspanya’ya. Algeciras’da indiğimizde, artık aklımızda yerel tat, değişik bir şey yeme fikri yoktu. Güverteden, otobüs terminaline yürürken karşımıza çıkan “Shawarmaİstanbul” isimli dükkana bir heves attık kendimizi o yüzden. “Biz Türkiye’den geliyoruz” dedik, fakat karşımızda bir Türk yoktu, onun yerine İstanbul’u görmüş, çok beğenmiş ve bu yüzden de dükkanına İstanbul ismini koymuş bir adam vardı. Keyfini çıkararak yedik falafellerimizi ve sonra otobüs terminaline doğru yola çıktık. daha fazlasını okuyun

Sangriadan Picasso’ya uzanan bir yol var: Madrid (2)

Şehirlerde geçirilen ilk günleri, o günün acemiliğini severim ben. Her şeyi ilk kez görmenin vermiş olduğu heyecanı severim… Fakat aynı zamanda sonraki günlerde ortaya çıkan o “bildiklik” hissini de severim. İşte Madrid’de ikinci günümüzde, bu kez Hostel’den çıkıp da adım attığımız yerler daha tanıdık, köşeyi döndüğümüzde hangi mağazayı göreceğimizi biliyoruz, Gran Via’yı geçip de Sol’e çıkacağımızdan da eminiz artık. İkinci günümüzde de ilk işimiz Sol’e çıkmak oluyor, düne göre ters yönde ilerliyoruz bu kez Sol’den, Calle de Arenal üzerinden… daha fazlasını okuyun

Madrid’de İlk Gün

Aylar önceden biletlerini alıp da hazırlandığımız İspanya gezimizin ikinci gününde Madrid’e gidiyoruz. İstanbul’dan Barcelona’ya Spanair’la* yaptığımız -benim gibi uçak korkusu olan biri için bir saatlik türbülans sebebiyle stresli- yolculuğun ardından ondan daha stresli bir uçuşla, yine Spanair’la Madrid’e iniyoruz. (Bu kez stresimin sebebi “garip” sesler çıkaran MD-83) Madrid Havaalanı’ndan şehre metro var elbette, aynı zamanda “shuttle” denilen otobüsleri de tercih edebiliyorsunuz. Biz Metro’yla gidiyoruz ve Gran Via’da bulunan hostelimize yerleşiyoruz.  daha fazlasını okuyun