Boğaziçi’nde Erguvan Mevsimi

Her sabah telaşlı bir kuyruk oluşur Eminönü İskelesi’nde. Az sonra hareket edip İstanbul Boğazı’nı arşınlayacak vapurda en güzel yeri kapmak içindir bu telaş. Baharın ilk zamanları ise hele, Boğaziçi en güzel süsünü giyinmiş bekliyor olur sizi.

daha fazlasını okuyun

Trakai Gezi Rehberi

Evimden 2500 kilometre uzaktayım, ama önüme gelen menüde neler yazdığını anlamak için bu kez İngilizce’ye ihtiyaç duymuyorum. Yemekler de, isimleri de yabancı değil bana. Ufak harf farklılıkları var elbette, ama seçeneklerim arasında kavurma var, tavuk var, balık bile var. Aslında Türk lokantalarının çokluğu düşünülünce bu o kadar garipsenecek bir şey değil, ama bu restaurant bu şehrin yerlilerine, Karay Türkleri’ne ait. daha fazlasını okuyun

Atina Gezi Rehberi

Bir buzuki sesi geliyor kulağıma, duyar duymaz mutlu olmaya hazırım. Sese doğru yürüyor ve ulaşıyorum buzukiye, adam sanki sadece canı istediği için, sadece kendisi için çalıyor… Belki o yüzden o kadar güzel. Etrafına insanlar toplanmış, çaldığı meydan yine çok kalabalık. Haftaiçi mesai saatlerindeyiz ve bu ülkede yine hiç kimse çalışmıyormuş, yine de herkes mutluymuş gibi bir hava var. Tepemde güneş, Ocak ayına rağmen hava on altı derecelerde, tam da hayal ettiğim şey bu. Bir anda iklim değişti. Elli dakikalık bir yoldu bu halbuki yalnızca, bu kadar kısa zamanda benim de tüm havam değişiyor. Şu dünyada evimden uzaktayken evimde hissettiğim, her seferinde bana çok iyi gelmiş ülkenin başkentindeyim, canım Atina; ben geldim!

daha fazlasını okuyun

Baroksa Tamam: Vilnius Gezi Rehberi

Saat akşam on buçukta varıyorum Vilnius’a, otogardan çıkıp kendimce uygun bir noktaya taksi çağırıyorum. O gün cadılar bayramı, sokakta kostümler giymiş insanlar dolaşıyor. Taksici “bugün Vilnius’ta cadılar bayramı” diyor, sanki bir tek orada kutlanıyormuş gibi. “İstanbul’da var mı cadılar bayramı” diye soruyor, “kimi küçük etkinlikler düzenleniyor” diyorum. Otelimin önünde iniyorum. Kapıda Arap şeyhi kılığına girmiş biri daha var. daha fazlasını okuyun

Sigulda Yürüyüş Turu

Hava çok mu soğuk, acaba bu mevsimde de aynı zevki verir mi, gittiğime değecek mi? Biri beni vazgeçirsin diye bu soruları sorup durdum, ama herkes gitmemi söyledi. Tahmin de ediyordum seveceğimi, ama nedense o gün bir yorgunluk vardı üzerimde ve biri bana ikna edici şekilde “gitme” desin istiyordum. Nihayetinde bunu elde edemedim ve gittim. İyi ki gitmişim diyorum şimdi. O zaman kendimizi bir günlüğüne doğaya bırakalım.

Eğer elinizde Lonely Planet rehberi varsa ve oradaki “Kaleler yürüyüş turu” dikkatinizi çektiyse, o turun izlerini takip eden bir yazı olacak bu. O yürüyüşü nasıl yapacağınızı, nelerle karşılaşacağınızı ve nasıl bir gün geçireceğinizi anlatacak.

daha fazlasını okuyun

Riga Gezi Rehberi

Akşam 18.00’da bindiğim otobüsle Tallinn’den Riga’ya doğru yola çıkıyorum. Hava karanlık, ilginç bir şekilde güneye indikçe kar yağışı artıyor. Gecenin de etkisiyle sınırı geçtiğimizi ancak telefonuma gelen mesajdan anlıyorum. Riga’ya varınca taksi çağırıp otele gidiyorum. “Resmen kendi şehrimde metrolarla, metrobüslerle sürünüyorum eve gitmek için. Eurozone’da daha konforlu bir hayatım var” diye geçirip gülüyorum içimden. Elbette sebebi bu değil, taksinin 2-3 Euro gibi fiyatlarla otele gidiyor olması. Odama yerleşip, biraz Riga’daki günümü planlayıp uykuya geçiyorum, ertesi sabah Riga’yla ilk kez gerçek anlamda karşılaşacağız.

daha fazlasını okuyun

Baltıklar’ın İskandinav’ı: Tallinn Gezi Rehberi

“kanatlarım olsun isterdim / şu ormanlara koşabilmek için / bu sesleri dinleyebilmek / ve duyulamaz olan müziği duyabilmek ve tek hissedilen olmak için, tıpkı rüyalarda yarattığımız dünyalar veya peri masalları gibi…” 

Peteris Krastins

daha fazlasını okuyun

Kaş Gezi Rehberi

Türkiye’de ne zaman bir yer popülerleşse “eyvah” derim, çünkü bu işin sonu çoğu zaman engellenemeyen bir bozulma ve kontrolsüz bir kalabalıkla sonuçlanır. İlk kez 2012’de gittiğim ve o zamanlar bile belli bir popülaritesi olan Kaş da bugün adeta “herkesin gitmek istediği yerler” listesinde üst sıralara tırmandı. daha fazlasını okuyun

Münih Gezi Rehberi (Bavyera Yazıları – 7)

İlk gördüğümde çok da etkilenmediğim ve bunu da yazdığım yazıya yansıttığım Münih’i sonradan 2 kez daha görme fırsatım oldu. O yazıda “Münih’e haksızlık ediyor olabilirim” diyerek açık bir kapı bırakmıştım. Hala bir “gezgin gözüyle” Münih’i çok seviyorum diyemem, fakat artık o kadar da hakkını yemiyorum. O zaman Münih’i gezmeye başlayalım. daha fazlasını okuyun

Meis Gezi Rehberi

“Eğer her şey bu şekilde olsaydı, eğer silahlarınızı alsalardı ve bize bunları bıraksalardı, çok daha iyi yaşardık, öyle değil mi?”

Meditarreneo Filminden

Türkiye’nin yalnızca 2 kilometre açığında, Yunanistan’ın en doğu toprakları olan bizim taktığımız ismiyle Meis’te hayat büyük ölçüde Türkiye’ye bağımlı olarak yaşanıyor. Rodos’tan yalnızca haftada 2 gün gelen gemi ve yine haftada iki kez Rodos’a düzenlenen uçak seferleri adanın Yunanistan’la olan tek bağı. daha fazlasını okuyun